Hay aksi, hey taksiii !!
Aaah bu da durmadı, hava da yağmurlu üstelik ne yapmalı?
Merhaba ben Bug. Lady Bug. Elimdeki bavulla, bu yağmurun altında ortada kaldım görüyosunuz. İzmirin sıcağından evde durulmuyo, dışarıya da çıkılmıyo. Her gün yağmur duasındaydım, yağmadı.
En son dün gece dayanamadım karar aldım tatile çıkıcam! Öyle tabi tatile çıkayım. Bütün sene çalıştım, kreatif oldum çok. Ama evde köreliyorum, bunalıyorum. Bu sıcakta zaten kreatif olunmaz. Ladyliğim bile eriyecek tatile çıkmazsam. Bavulumu hazırlayayım, hazırladım. Mis gibi bi uyku.
Sonraa.. Soonra işte şimdi burdayım. Yağmurun altında.Yarım saattir bekliyorum gelen taksiler yoldaki yağmur suyunu bana sıçratıp duruyo, taksi durmuyo ama. İki haftadır ettiğim yağmur duaları bunun için miydi? Allah'ım sabır. Yarım saat sonra biletim yanıcak. 10 dakika içinde taksiye binmiş olmalıyım. Düşün kreatif. Hakkını ver ününün, düşün.
Buldum. Bulduum. Yahu şimdi biz sizle nasıl konuşuyoz böylee. Yani siz yoksunuz ama ben şuan yağmur altındayken sizin beni duyduğunuzu biliyorum. Öyleyse farlı bir boyut. Ya da bi hikaye. O zaman ben bu konuya bi el atayım da soldan hızla gelen taksi önümde dursun. Deneme denemee. Durdu vallahi durdu. Meraba şöfor bey inanamazsınız başıma gelenlere. Şu an taksinizdeki değerli şahsiyet içinde bulunduğunuz hikayenin baş kahramanı! Yarım saat yağmurda ıslandıktan sonra farkettim ben yazıyom bu hikayeyi, üstelik yaşayarak. Ah ne enfes bişey bu böyle. Anlıyo musunuz şöfor bey, siz de pek bi suratsız çıktınız yahu konuşsanız keşke...
Not: Canım deeptone bana yine konu buldu sağolsun. Devamı daha sonraaaa çünkü bilgisayarım bozuk, ekranı pembeee baktıkça gözlerim ağrıyo.
Sevgiyle kalın. :)
Bi 'can' var ona da ayrıca selamlar ihmal ettim biraz inşallah gelip okursun ki geleceğini bilyom.